وَيْلٌ لِكُلِّ هُمَزَةٍ لُمَزَةٍ
Yazıklar olsun arkadan çekiştirenlerin, kaş göz işareti yapıp alay edenlerin tümüne!
الَّذِي جَمَعَ مَالًا وَعَدَّدَهُ
O ki, mal biriktirdi, onu saydı da saydı
يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُ أَخْلَدَهُ
Sanır ki, malı sonsuzlaştıracaktır kendisini.
كَلَّا ۖ لَيُنْبَذَنَّ فِي الْحُطَمَةِ
Hayır, iş, sandığı gibi değil! Yemin olsun ki fırlatılıp atılacaktır o kırıp geçirene, yalayıp yutana/Hutame'ye.
وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحُطَمَةُ
Hutame'nin ne olduğunu sana öğreten nedir?
نَارُ اللَّهِ الْمُوقَدَةُ
Allah'ın, tutuşturulmuş ateşidir o
الَّتِي تَطَّلِعُ عَلَى الْأَفْئِدَةِ
Ki tırmanıp işler yüreklere.
إِنَّهَا عَلَيْهِمْ مُؤْصَدَةٌ
O, onların üzerine kilitlenecektir.
فِي عَمَدٍ مُمَدَّدَةٍ
Uzatılmış sütunlar arasında...
