Download Mobile App:

Surah Al-Qiyama Translated in Turkish

لَا أُقْسِمُ بِيَوْمِ الْقِيَامَةِ
Hayır, öyle değil! Kıyamet gününe yemin ederim ki
وَلَا أُقْسِمُ بِالنَّفْسِ اللَّوَّامَةِ
Öyle değil! Kendisini ısrarla kınayan benliğe de yemin ederim.
أَيَحْسَبُ الْإِنْسَانُ أَلَّنْ نَجْمَعَ عِظَامَهُ
İnsan, kendisinin kemiklerini asla bir araya toplamayacağımızı mı sanıyor?
بَلَىٰ قَادِرِينَ عَلَىٰ أَنْ نُسَوِّيَ بَنَانَهُ
Hayır, sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz.
بَلْ يُرِيدُ الْإِنْسَانُ لِيَفْجُرَ أَمَامَهُ
Fakat insan kendi önünde rezillik sergilemeyi ister.
يَسْأَلُ أَيَّانَ يَوْمُ الْقِيَامَةِ
Kıyamet günü nerede/ne zaman? diye sorar.
فَإِذَا بَرِقَ الْبَصَرُ
Göz şimşek çaktığında
وَخَسَفَ الْقَمَرُ
Ay tutulduğunda
وَجُمِعَ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ
Ve Güneş'le Ay biraraya getirildiğinde
يَقُولُ الْإِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ الْمَفَرُّ
Der ki insan o gün: Kaçılacak yer nerede?
Load More