Download Mobile App:

Surah Ya-Seen Translated in Turkish

يس
Yâ, Sîn.
وَالْقُرْآنِ الْحَكِيمِ
Yemin olsun o hikmetlerle dolu Kur'an'a ki
إِنَّكَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ
Hiç kuşkusuz, sen, gönderilen elçilerdensin;
عَلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
Dosdoğru bir yol üzerindesin.
تَنْزِيلَ الْعَزِيزِ الرَّحِيمِ
Azîz ve Rahîm'in indirdiği üzeresin.
لِتُنْذِرَ قَوْمًا مَا أُنْذِرَ آبَاؤُهُمْ فَهُمْ غَافِلُونَ
Babaları uyarılmamış, tam gaflet içinde bir toplumu uyarman için gönderildin.
لَقَدْ حَقَّ الْقَوْلُ عَلَىٰ أَكْثَرِهِمْ فَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
Yemin olsun ki, onların çoğuna söz hak olmuştur, artık onlar iman etmezler.
إِنَّا جَعَلْنَا فِي أَعْنَاقِهِمْ أَغْلَالًا فَهِيَ إِلَى الْأَذْقَانِ فَهُمْ مُقْمَحُونَ
Biz onların boyunlarına bukağılar geçirdik. Bukağılar çenelere dayanmıştır da bu yüzden onların kafaları yukarı kalkıktır.
وَجَعَلْنَا مِنْ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لَا يُبْصِرُونَ
Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar görmezler.
وَسَوَاءٌ عَلَيْهِمْ أَأَنْذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
Sen ha uyarmışsın onları ha uyarmamışsın, fark etmez onlar için; inanmazlar.
Load More