إِذَا وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ
O beklenen müthiş olay olduğunda
لَيْسَ لِوَقْعَتِهَا كَاذِبَةٌ
Yoktur onun oluşunu yalanlayacak.
خَافِضَةٌ رَافِعَةٌ
Kimini alçaltır, kimini yükseltir.
إِذَا رُجَّتِ الْأَرْضُ رَجًّا
Yerküre bir sarsılışla sarsıldığında
وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا
Dağlar bir serpilişle serpildiğinde
فَكَانَتْ هَبَاءً مُنْبَثًّا
Hepsi un-ufak olup dağılmıştır.
وَكُنْتُمْ أَزْوَاجًا ثَلَاثَةً
Ve sizler, üç çift/sınıf oluvermişsinizdir.
فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ
İşte uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?
وَأَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ
İşte şomluk ve bunalım yâranı. Nedir şomluk ve bunalım yâranı?
وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ
Ve oluşta önde gidenler, yarışta önde gidenler...
Load More
