Download Mobile App:

Surah Al-Burooj Translated in Turkish

وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ
Yemin olsun o burçlarla dolu göğe
وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ
O vaat olunan güne
وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ
Tanıklık edene, tanıklık edilene/seyredene, seyredilene
قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ
Ki gebertildi o hendekçi grup/o kamçıları hendek gibi iz bırakan herifler
النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ
O tutuşturulan ateşin adamları
إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ
Onlar onun başında oturmuşlardı.
وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ
Ve hepsi, müminlere yaptıklarını seyrediyorlardı.
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
Onlardan sadece, Azîz ve Hamîd Allah'a iman ettikleri için öc alıyorlardı.
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü kendisinindir. Allah her şeye tanıktır.
إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ
Şu bir gerçek ki, inanan erkeklerle inanan kadınlara işkence edip sonra da tövbe etmemiş olanlar için, cehennem azabı vardır. Onlar için yangın azabı da vardır.
Load More