Quran Apps in many lanuages:

Surah Ash-Shu'ara Ayahs #49 Translated in Turkish

فَأَلْقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ
Mûsa da asasını attı. Bir de ne görsünler, o onların hüner olarak ortaya getirdikleri şeyleri yalayıp yutuyor.
فَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سَاجِدِينَ
Bunun üzerine büyücüler, secdelere kapandılar.
قَالُوا آمَنَّا بِرَبِّ الْعَالَمِينَ
Dediler: İnandık âlemlerin Rabbi'ne.
رَبِّ مُوسَىٰ وَهَارُونَ
Mûsa'nın ve Hârun'un Rabbine.
قَالَ آمَنْتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ ۖ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَسَوْفَ تَعْلَمُونَ ۚ لَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ مِنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ أَجْمَعِينَ
Firavun haykırdı: Ben size izin vermeden ona inandınız ha! Anlaşıldı, o sizin hepinize sihirbazlığı öğreten büyüğünüz. Yakında bileceksiniz. Yemin olsun, ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlamasına keseceğim ve yemin olsun sizi toptan asacağım.

Choose other languages: