Quran Apps in many lanuages:

Surah Al-Araf Ayahs #124 Translated in Turkish

وَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سَاجِدِينَ
Ve büyücüler secdeye kapandılar.
قَالُوا آمَنَّا بِرَبِّ الْعَالَمِينَ
Âlemlerin Rabbi'ne iman ettik, dediler;
رَبِّ مُوسَىٰ وَهَارُونَ
Mûsa'nın ve Hârun'un Rabbi'ne!
قَالَ فِرْعَوْنُ آمَنْتُمْ بِهِ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ ۖ إِنَّ هَٰذَا لَمَكْرٌ مَكَرْتُمُوهُ فِي الْمَدِينَةِ لِتُخْرِجُوا مِنْهَا أَهْلَهَا ۖ فَسَوْفَ تَعْلَمُونَ
Firavun dedi ki: Demek ben size izin vermeden ona inandınız ha! Bu, şehirde tezgâhladığınız bir tuzaktır ki, bununla şehir halkını oradan çıkarmak peşindesiniz. Yakında anlarsınız.
لَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ مِنْ خِلَافٍ ثُمَّ لَأُصَلِّبَنَّكُمْ أَجْمَعِينَ
Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim, sonra da hepinizi asacağım.

Choose other languages: