Quran Apps in many lanuages:

Surah Ta-Ha Ayahs #39 Translated in Turkish

إِنَّكَ كُنْتَ بِنَا بَصِيرًا
Kuşkusuz sen, bizi görmektesin.
قَالَ قَدْ أُوتِيتَ سُؤْلَكَ يَا مُوسَىٰ
Buyurdu: İstediğin sana verildi, ey Mûsa!
وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَيْكَ مَرَّةً أُخْرَىٰ
Yemin olsun, sana bir kez daha lütufta bulunmuştuk.
إِذْ أَوْحَيْنَا إِلَىٰ أُمِّكَ مَا يُوحَىٰ
Hani, annene vahyedileni şöyle vahyetmiştik:
أَنِ اقْذِفِيهِ فِي التَّابُوتِ فَاقْذِفِيهِ فِي الْيَمِّ فَلْيُلْقِهِ الْيَمُّ بِالسَّاحِلِ يَأْخُذْهُ عَدُوٌّ لِي وَعَدُوٌّ لَهُ ۚ وَأَلْقَيْتُ عَلَيْكَ مَحَبَّةً مِنِّي وَلِتُصْنَعَ عَلَىٰ عَيْنِي
Onu tabuta koyup ırmağa bırak! Irmak onu sahile götürsün ki, benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri onu alsın. Üzerine kendimden bir sevgi bıraktım ki, gözümün önünde yetiştirilesin.

Choose other languages: