Al-Quran 38:40 - Surah Sad Ayah #40 - Turkish Translation

38:39

هَٰذَا عَطَاؤُنَا فَامْنُنْ أَوْ أَمْسِكْ بِغَيْرِ حِسَابٍ

Bu, bizim lütfumuzdur; ister ver, ister elinde tut. Hesap yok...

38:40

وَإِنَّ لَهُ عِنْدَنَا لَزُلْفَىٰ وَحُسْنَ مَآبٍ

Ve gerçeken, katımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardı.

38:41

وَاذْكُرْ عَبْدَنَا أَيُّوبَ إِذْ نَادَىٰ رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الشَّيْطَانُ بِنُصْبٍ وَعَذَابٍ

Kulumuz Eyyûb'u da an! Hani, Rabbine şöyle seslenmişti: Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu.

38:42

ارْكُضْ بِرِجْلِكَ ۖ هَٰذَا مُغْتَسَلٌ بَارِدٌ وَشَرَابٌ

Ayağını yere vur! İşte yıkanacak bir yer, işte içilecek soğuk bir su!... dedik.

38:43

وَوَهَبْنَا لَهُ أَهْلَهُ وَمِثْلَهُمْ مَعَهُمْ رَحْمَةً مِنَّا وَذِكْرَىٰ لِأُولِي الْأَلْبَابِ

Ona bizden bir rahmet ve özü temizlere bir hatırlatma olarak, ailesini ve beraberlerinde, benzerlerini bağışladık.

Surah Sad Ayahs #43 Translated in Turkish