Quran Apps in many lanuages:

Surah Nooh Ayahs #10 Translated in Turkish

فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَائِي إِلَّا فِرَارًا
Fakat çağrım, onların kaçışlarını artırmaktan başka bir işe yaramadı.
وَإِنِّي كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوا أَصَابِعَهُمْ فِي آذَانِهِمْ وَاسْتَغْشَوْا ثِيَابَهُمْ وَأَصَرُّوا وَاسْتَكْبَرُوا اسْتِكْبَارًا
Ben onları, sen kendilerini affedesin diye çağırdıkça, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiseleriyle sarılıp sarmalandılar, inat ve ısrar ettiler ve kibirlendikçe kibirlendiler.
ثُمَّ إِنِّي دَعَوْتُهُمْ جِهَارًا
Sonra onları daha açık bir biçimde çağırdım.
ثُمَّ إِنِّي أَعْلَنْتُ لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ إِسْرَارًا
Daha sonra bir başka duyuru yönelttim. Ve onları gizli gizli de çağırdım.
فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ إِنَّهُ كَانَ غَفَّارًا
Ve şöyle dedim: Rabbinizden af dileyin! O, bağışlamayı çok sevendir.

Choose other languages: