Quran Apps in many lanuages:

Surah Ghafir Ayahs #50 Translated in Turkish

النَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا وَعَشِيًّا ۖ وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ
Sabah-akşam, ateşe arz olunurlar. Kıyamet koptuğu gün de şöyle denir: Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun!
وَإِذْ يَتَحَاجُّونَ فِي النَّارِ فَيَقُولُ الضُّعَفَاءُ لِلَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُنَّا لَكُمْ تَبَعًا فَهَلْ أَنْتُمْ مُغْنُونَ عَنَّا نَصِيبًا مِنَ النَّارِ
O vakit onlar ateş içinde çekişir dururlar. Horlanan takım, böbürlenen takıma şöyle der: Biz sizin uydularınız olmuştuk. Şimdi şu ateşin bir kısmını olsun bizden uzak tutabilir misiniz?
قَالَ الَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُلٌّ فِيهَا إِنَّ اللَّهَ قَدْ حَكَمَ بَيْنَ الْعِبَادِ
Böbürlenen takım şöyle konuşur: Gerçek şu ki, hepimiz ateşin içindeyiz. Allah, kullar arasında hüküm vermiş.
وَقَالَ الَّذِينَ فِي النَّارِ لِخَزَنَةِ جَهَنَّمَ ادْعُوا رَبَّكُمْ يُخَفِّفْ عَنَّا يَوْمًا مِنَ الْعَذَابِ
Ateştekiler, cehenem bekçilerine şöyle der: Rabbinize yakarın da azabı bizden bir gün olsun hafifletsin!
قَالُوا أَوَلَمْ تَكُ تَأْتِيكُمْ رُسُلُكُمْ بِالْبَيِّنَاتِ ۖ قَالُوا بَلَىٰ ۚ قَالُوا فَادْعُوا ۗ وَمَا دُعَاءُ الْكَافِرِينَ إِلَّا فِي ضَلَالٍ
Bekçiler derler ki: Resulleriniz size açık-seçik mesajlar getirmezler miydi? Derler ki: Elbette getirirlerdi! Bekçiler: O halde yalvarın durun; inkârcıların yakarışları çıkmazda kalıp gitmiştir. diye cevap verirler.

Choose other languages: