Quran Apps in many lanuages:

Surah At-Tur Ayahs #48 Translated in Turkish

وَإِنْ يَرَوْا كِسْفًا مِنَ السَّمَاءِ سَاقِطًا يَقُولُوا سَحَابٌ مَرْكُومٌ
Gökten bir parçanın düştüğünü görseler şöyle derler: Üstüste yığılmış bulutlar!
فَذَرْهُمْ حَتَّىٰ يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي فِيهِ يُصْعَقُونَ
Bayılıp yere serilecekleri günlerine kavuşuncaya kadar bırak onları!
يَوْمَ لَا يُغْنِي عَنْهُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئًا وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ
O gün, tuzakları kendilerine bir yarar sağlamayacak; onlara yardım da edilmeyecek!
وَإِنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا عَذَابًا دُونَ ذَٰلِكَ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
Zulmedenler için bundan başka bir azap da vardır. Fakat onların çokları bilmiyorlar.
وَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ فَإِنَّكَ بِأَعْيُنِنَا ۖ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ حِينَ تَقُومُ
Rabbinin hükmüne sabret! Kuşkusuz, sen bizim gözlerimizin önündesin. Kalktığında, Rabbinin hamdiyle tespih et!

Choose other languages: