Quran Apps in many lanuages:

Surah Ash-Shu'ara Ayahs #36 Translated in Turkish

فَأَلْقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُبِينٌ
O da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa korkunç bir ejderha oluvermiş.
وَنَزَعَ يَدَهُ فَإِذَا هِيَ بَيْضَاءُ لِلنَّاظِرِينَ
Elini çıkardı, o da anında seyredenler önünde bembeyaz kesildi.
قَالَ لِلْمَلَإِ حَوْلَهُ إِنَّ هَٰذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ
Firavun, çevresindeki kodamanlar konseyine şöyle dedi: Bu adam gerçekten bilgin bir büyücü;
يُرِيدُ أَنْ يُخْرِجَكُمْ مِنْ أَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِ فَمَاذَا تَأْمُرُونَ
Büyüsüyle sizi toprağınızdan çıkarmak istiyor. Ne diyorsunuz?
قَالُوا أَرْجِهْ وَأَخَاهُ وَابْعَثْ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ
Dediler: Onu kardeşiyle birlikte alıkoy ve kentlere toplayıcılar gönder

Choose other languages: